Panik Bozukluğu, bir KALP HASTALIĞI DEĞİLDİR.
Panik Bozukluğu, ÖLÜME YOL AÇAN BİR HASTALIK DEĞİLDİR.
Panik Bozukluğu, bir AKIL HASTALIĞI DEĞİLDİR, akıl hastalığına da dönüşmez.
Panik atağı sırasında insanların öldüklerine, delirdiklerine ya da kontrol dışı davranışlarda bulunduklarına ilişkin hiç bir tıbbi bilgi yoktur. Bu nedenle atak sırasında; bunun ölümcül olmadığını, delirmeye yol açmayacağını, kontrol dışı davranışların ortaya çıkmayacağını, bunların sadece duygusal sınırlarda kalacağını ve atağın eninde sonunda geçeceğini düşünmelisiniz.
Panik atağı kişiyi hem bedensel hem de duygusal yönden aşırı derecede zorlayan bir yaşantıdır. Bu nedenle hastalığınızdan utanmayınız ve başkalarının yanında küçük duruma düşeceğinizi düşünmeyiniz. Bu atağı ancak yaşayan bilir.
Panik atağı sırasında görülen nefes alamıyormuş ve boğulacakmış gibi olma durumu, kişiyi çok zorlar. Buna önlem olarak hasta aşıra derecede soluk alıp vermeye başlar. Bu ise, panik atağı sırasında ortaya çıkan belirtilerin en önemli sebebidir. Bu nedenle aşırı soluk alıp vermenin kontrol altına alınması, panik atağınızla başa çıkmada çok değer taşımaktadır.
Atak geçirme kaygısıyla yalnız kalamama, tek başına sokağa çıkamama kalabalık yerlere girememe gibi davranışların gelişmesine izin vermeyiniz. Bu konudaki temel davranışınız; hastalıktan önce neleri yapıyorsanız, onları yapmayı sürdürmek olmalıdır.
İlaç tedavisi panik atakları kontrol altına almakta oldukça etkilidir. Böylece atakların sayısı, süresi ve şiddetinde belirgin bir azalma elde edilir. Ancak sadece ilaçlarla iyileşemezsiniz. İlaçlardan daha önemlisi doktorunuzun size vereceği bilgiler ve önereceği gevşeme ve üzerine gitme alıştırmaları hastalığınızla başa çıkmakta size yardımcı olacaktır.
Panik atağı yineleyici bir hastalıktır ve herhangi bir zamanda veya yerde ortaya çıkabilir. Bu nedenle tedavi sürerken ve durumunuz iyi gidiyorken bile atak yaşayabilirsiniz. Bu durum iyi tedavi edilmediğiniz anlamına gelmez. Hastalığınızın hal ve gidişi böyledir.
İlk ataktaki etkilenme dereceniz ile daha sonraki ataklardaki etkilenme dereceniz aynı olmamalıdır; yani daha deneyimli, daha rahat ve atağın eninde sonunda geçeceğini bilen bir tavır geliştirmelisiniz.
Atak başladığında belirtilerin en yoğun yaşandığı süre 10 dakikadır. Herhangi bir sağlık kurumunu acil servisine ulaşıncaya kadar atak geçer. Bu açıdan hastaneye gitmenizin bir anlamı yoktur. Aksine hastalığınızla savaşabilmek için buralardan uzak durmalısınız.
Atak geçirme kaygısıyla bağımlılık yapan ilaçların aşırı ve gereksiz kullanımından kaçınınız. Özellikle alkolden uzak durunuz.
SOLUNUM EGZERSİZİ (Panik Atağın ilk belirtilerini fark ettiğinizde)
İstirahat durumuna geçiniz.
Nefesinizi tutup 10’a kadar sayınız.
10’a geldiğiniz zaman nefes verip, kedinize “rahatla, gevşe” komutu veriniz.
3 saniye boyunca nefes alınız, ardından 3 saniye nefes veriniz ve nefes alıp vermeyi bu tempoyla sürdürünüz. Böylece dakikada 10 solunum yapmış olacaksınız. Her nefes verişte “rahatla, gevşe” komutunu tekrarlayınız.
Her 1 dakika sonunda, 10 saniye boyunca nefesinizi tutup, daha sonra 3’er saniyelik döngülerle solunumunuza devam ediniz.
Panik atağı hafifleyinceye ya da ortadan kalkıncaya kadar bu alıştırmaya devam ediniz
Dr. Erkan DÖNMEZ
Psikiyatri Uzmanı