“Kendini sevmek”, sıkılıkla duyup herkesin yapması gereken bir şey olarak gördüğümüz ancak hayata geçirme kısmında başarılı olamayabildiğimiz bir durum. Eminim insan her şeyden önce kendini sevebilmeli denildiğinde buna karşı çıkacak birini bulmak pek de mümkün olmayacaktır. Öyleyse bunu uygularken neden problem yaşıyoruz?
Bu konu ile ilgili aklımıza gelmesi gereken ilk kavramlardan biri merhamet olmalı. Pek çoğumuzun da bildiği gibi merhamet, başkalarının güçsüzlük, sıkıntı ve derdine ilgi duyma, onların durumuna acıma ve şefkat göstermek anlamına gelmektedir. Öz şefkat kavramı ise ne yazık ki pek sık kullandığımız bir kavram olarak karşımıza çıkmamakta. Bu kavram, adından da anlaşılacağı gibi kendi yaşadığımız güçlükler karşısındaki hislerimize ve olaylar karşısındaki davranışlarımıza karşı şefkat göstermemiz anlamına gelmektedir. Başkalarına gösterdiğimiz ilgi ve hoşgörüyü kendimize göstermekte istekli olmayışımız kendimizi sevmeyi güçleştirmekte bununla birlikte kendimize haksızlık etmemize sebep olabilmektedir. Hatta bu davranış, değersizlik, aşağılık duygularına kapılmamıza yol açabilmekte bu da kendimize duyduğumuz saygıyı zedelemektedir. Uzun süre hissedilen bu duygular psikolojik açıdan sağlımızı etkileyebilmekte ve pek çok bozukluğa zemin hazırlayabilmektedir.
Terapi sırasında psikologların sıklıkla sorduğu sorulardan biri de “Yaşadığın bu olayı bir arkadaşın yaşamış olsa ona ne söylerdin?” sorusudur. Bu soru karşısında bireyler arkadaşlarına daha anlayışlı ve hoşgörülü bir tutum sergilerken konu kendilerine geldiğinde kendilerine karşı suçlayıcı bir tavır içinde olabilmektedir. Kendimize duyduğumuz sevgi, merhamet başkalarının tutumlarına bağlı olduğu müddetçe mutsuz olmak için sebep bulmak oldukça kolay bir hale gelmektedir. Ne kadar “sevilebilir bir insan” olduğumuz insanların bunu dile getirme ya da gösterme sıklığı ile belirlenmediğini aklımızdan çıkarmamamız gerek. Izdırap, başarısızlık ve yetersizlikler tüm insanlar için geçerlidir ve bütün insanlar merhamete layıktır. Öyleyse hatalarımızla, acılarımızla kendimizi kabul ederek ne olursa olsun sevilmeyi hak ettiğimizi kendimize, kendimizi severek ispatlayabiliriz.